Günümüzde ekonomiden kaynaklı inşaat sektöründe duraklık mevcut, maalesef herkesin söylediği gibi inşaat rezervlerimizi biraz çabuk tükettik, Yusuf gibi bolluk döneminde biriktirip kıtlık döneminde harcayamadık, harcayamıyoruz. Maalesef şunu da belirtmeliyim ki mimarlık sektörü uzun bir süre kendine gelemeyecek. Peki bunca mimar ne yapacak! Bunu anlatmadan önce mimar/iç mimar sayısının ne denli arttığını gözler önüne sermek istiyorum.
1957 yılında Türkiye’de 27 bin kişiye 1 mimar/iç mimar düşüyordu.
2017 yılında Türkiye’de 1500 kişiye 1 mimar/iç mimar düşüyor.
Sorunun ne denli büyük bir sorun olduğu bu rakamlarla ortaya çıkıyor, eminim şu 2 sene içinde mimar sayısı çok çok fazla artmıştır, tahminlerime göre 1000 kişiye artık 1 mimar/iç mimar düşüyor ve bundan 4 yıl sonrasını tahmin bile edemiyorum çünkü üniversitelerin mimarlık ve iç mimarlık bölümleri hala tam kapasiteyle öğrenci çekiyor. Bunun boyutunu da şu şekilde açıklayayım, geçenlerde kardeşim için mesleklere bakarken acaba mimarlık için kaç tane bölüm kontenjan vs. açılmış diye baktım. Devlet okullarına ve vakıf okullarının tüm burs gruplarına ( %100 – %75 -%50- %25 – ücretli) baktım toplam 285 alan sadece mimarlık için açılmış. Her birinin ortalama kontenjanı 20 civarlarında. Yani hiç boş kontenjan kalmazsa 5700 öğrenci bu sene mimarlığa başlayacak ve en geç 5 sene sonra piyasaya girecekler. şuan mimarlar odasına yaklaşık 60 bin kayıtlı mimar var ve her sene 5 bin kişi mezun ediyoruz.Sözü uzatmayayım, 10 yıl sonra 500 kişiye 1 mimar düşecek. sayılar korkunç ilerliyor.
Peki Çözüm Nedir?
İlk ve en doğru çözüm, devlet ve YÖK’ün işe el atması ile olur, öncelikle mimarlığa alımlar azaltılacak. Devlet üniversiteleri’de dahil olmak üzere kontenjanları en az dörtte bir oranında düşürüp bazı vakıf üniversitelerinde bölümü kapatmak en doğru iş olur. Çünkü böyle devam eden düzende her sene binlerce işsiz MİMAR piyasaya teslim edeceğiz.
Tabi ki bu dediğim şeyin devlet eli ile olma olasılığı çok çok küçük bir ihtimal sonuç olarak kapitalist dünya düzeninde bu dediğimin gerçekleşmesi zenginlerin işine gelmez. Bu nedenle YENİLİKÇİ MİMAR olmanız gerekiyor. Kimseden bir beklentiye girmeyin, her şeyi sizin halletmeniz gerekiyor, ancak belli bir başarı yakaladıktan sonra büyüye bilirsiniz. Bu nedenle yeni alanlar açmamız gerekiyor! Bugüne kadar mezun olanlar fazlasıyla var olan akademik alanları doldurdular. Gerçekten çok idealist bir insansanız ve sabırlı iseniz var olan akademik alanlara yönelebilirsiniz. Ben sizi başka bir alana davet ediyorum, henüz dünyada bile çok az gelişen bir alan Yapay zeka ile tasarım veya bilgisayarlı tasarım. Bu konu ile ilgili çok çok az bilgi mevcut ve geliştirilmeye çok açık bir bölüm. Literatüre geçmiş henüz pek bir şeyi olmadığı için üzerine koyacağınız her taş değerli ve kolay olacaktır. Tabi ki bu dediğimde bir tutku işidir.Tutkunuz neye varsa onu yapın ben sadece eksik gördüğüm bir alandan yol çizmemize yardımcı olmak istiyorum. Bazılarınız bu konuda kendimizi nasıl geliştireceğiz diye düşünebilir, okuyarak ve biraz araştırma ile başaramayacağınız şey yok. Yüksek lisans yapacaksanız tezinizde ne yazıyorsanız, biraz bu alana girerek tezinizi renklendirebilir ve önünüzdeki yolu canlandırabilirsiniz. Ufak bir örnek vermek istiyorum. Mesela Restorasyon üzerine YL. yapıyorsunuz, tezinizde tarihi bir yapının eksik, harap olmuş kısımlarını yapay zeka ile çözüme kavuşturabilirsiniz. Bu çalışmalar hem alanında ilklerden olur hemde literatüre geçmenize yardımcı olur. Bu söylediğim yapabileceklerinizin belkide en basiti. Yüksek lisans yapmaya da bilirsiniz bu alanda yapacağınız her türlü yeniliği biz BestArDeCom olarak bu platform’da yayınlamaktan onur duyarız. Tabiki öncesinde biraz yazılım öğrenmeniz gerekecek, işiniz çok basit değil ama çok zor da değil, başarabilirsiniz böyle düşünün.
Sonuç olarak siz mimarsınız, duvarlara engellere takılmayın daha büyük düşünün ve her zaman ileri gidin. Düşündükçe daha iyisini bulacağınızdan emin olun ve asla karamsar olmayın. Yapacağınız şeylerle bir sürü insana dokunabileceğinizi hissedin.